Halk arasında deli dana hastalığı olarak bilinen ‘Bovine Spongiform Encephalopathy (BSE)’, sığırlarda görülen bir hastalıktır. Merkezi sinir sistemini etkileyerek beyinde süngerimsi değişikliklere sebep olur, yavaş seyirli, öldürücü ve bulaşıcıdır.

Bu hastalığın sığırlarda veya insanlarda ölüme sebep olmasının nedeni prion olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü prionlar nükleik asitleri inaktive eden yöntemlerden etkilenmez.   Prion protein olmasına rağmen bağışıklık sisteminde bulunan proteaza karşı dayanıklıdır. Aslında prionlar (PrPc) spesifik proteinler olup insan ve sığırların sinir sisteminde bulunurlar. Burada normal formlarında önemli fonksiyonlara sahiptir. Ancak insanlarda ve hayvanlarda hastalık yapan formu PrPsc formudur. Hastalık yapan bu form insan veya sığırın vücuduna girdiğinde insan veya hayvanın kendi sinir hücresinde bulunan normal prionları (PrPc) hastalık yapan forma dönüştürür. Bu dönüşümle birlikte hastalık yapan prion sayısında artış olur ve sinirler işlevsiz hale gelir. Sinirler omuriliği, omurilik de beyni işlevsiz hale getirip beyinde su dolu boşlukların oluşmasına, hücrenin ölmesine, beyinde delikler meydana getirerek beynin süngerimsi yapıya dönüşmesine neden olur.

Deli Dana Hastalığı Nasıl Bulaşır?

İnsanlara deli dana hastalığının bulaşması hastalıklı (BSE) olan sakatatların (özellikle beyin) tüketilmesiyle bulaşır. Bunun haricinde ve BSE enfekte omurilik ile temas eden bıçakların ete bulaşmasıyla da insanlara geçer. Sığırlardan insanlara gıdalar aracılığı ile bulaşmanın diğer bir yolu ise BSE hastalıklı olan sığır sakatatlarının salam, çiğ et ürünleri (işlenmemiş köfte, çiğ köfte) ve sosis yapımında kullanılmasıdır.

Ayrıca bu hastalığa erken dönemde yakalanmış insanların ameliyatlarında (MSS operasyonları, tonsillektomi, appendektomi vb.) kullanılan alet ve ekipmanların kullanıldıktan sonra sterilize edilse dahi sağlıklı insanın ameliyatında ameliyat olan kişiye de bulaştığı görülmüştür.

BSE hastalığının tedavisi olmadığı için alınacak önlemler büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden 1990’da tüm hayvan ve kanatlı yemlerine beyin, omurilik vb. özel sığır organlarının ve bunlardan üretilen protein kaynaklarının katılmasını engelleyen ‘Özel Sığır Sakatatlar Yasağı’ getirilmiştir. Avrupa Komisyonu 1988’den itibaren İngiltere’den AB ülkelerine canlı sığırların ithalatını sınırlamıştır. Daha sonra 1990’da Avrupa Komisyonu deli dana hastalığının bildirilmesi önem arz eden bir hastalık olduğunu onaylamıştır.1990’dan sonra diğer ülkeler deli dana hastalığının tanısında birçok tarama programı başlatmıştır. Ülkemizde ise deli dana hastalığa karşı önlem olarak 1997-2010 yılları arasında kasaplık hayvan ve et ithalatı yapılmamıştır.

Hastalık insana geçtiğinde kişi ortalama olarak 14 ay yaşar. Hastalığın şu anlık herhangi bir tedavisi olmadığından dolayı tüketici için çok büyük bir risktir. Yapılan risk analizi sonucu bu hastalığa yakalanan sığırlardan asla et ve et ürünü elde edilmemesi, hastalığın şüphelenildiği sığırlarda gerekli önlemlerin alınıp imha edilmesi, üretim sürecinde HACCP ve ISO 22000 kurallarına uygun üretim gerçekleşmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Yazar Hakkında

Ayşe ÖZBAĞ

Merhabalar, ben Ayşe Özbağ. 2020 yılında Sakarya Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra 1.5 yıl çiğ köfte ve lavaş üreten bir firmada çalıştım. Mesleğimi yaptığım süre içerisinde meslekle alakalı bilgiler öğrenmenin yanında bu bilgileri yazıya dökerek ve paylaşarak bizde daha kalıcı öğrenmeyi sağladığını farkına vardım. Umarım öğrendiklerim ve paylaşımlarım herkese faydalı olur.

Tüm İçerikleri Görüntüle