Çiğ süt bozulmaya oldukça elverişli bir gıdadır. Bu nedenle süt sağıldıktan sonra uygun koşullarda muhafaza edilmelidir. Aksi takdirde bakteri üremesi, asitlik artışı vb. gibi sorunlarla karşılaşmak kaçınılmazdır. Bu yüzden insanlar çiğ sütün bozulmaması için içine ne katılır, sütün bozulmaması için ne yapmak gerekir diye düşünüp birçok yol bulmuştur. Bende bu yazımda çiğ sütte yapılan hileler başlığı altında neler yapıldığından kısaca bahsetmek istiyorum.

Çiğ Sütte Yapılan Hileler

Çiğ sütte yapılan hileler kâr amacıyla ya da düşük kaliteli sütü iyileştirmek amacıyla yapılmaktadır. Hile yapılmış olan bir sütten istenilen verim alınamaz. Sadece işletmeler açısından değil tüketici de çiğ süt tükettiğinde eğer hileli bir süt ise besin değerinde önemli ölçüde kayıplar olan süt tüketmiş olacaktır. Hile yapılmış sütlerde protein, yağ, şeker, vitamin ve mineral içeriklerinde düşüş meydana gelir. Bu değerlerin hepsi sütteki kuru maddeyi oluşturur.

Çiğ sütte yapılan hileler arasında en sık karşılaşılan durumlar şunlardır;

  • Süte su katılması
  • Süt yağının alınması
  • Asitliği artmış süte nötrleyici madde katılması (soda, hidrojen peroksit gibi)

Süte su katıldığı zaman sütün miktarı artmaktadır. Peki süte su katıldığı zaman nasıl anlarız? Süt duru bir hal alır, yoğunluğu azalır. Yağ miktarı ve kuru madde miktarı azalır. İşletmeler bu tür sütleri işlemekte zorlanır. Bu yüzden de kalite kriterlerine uymayan sütleri almaz. Çiğ süt tüketen tüketiciler de süt yerine su içeriği fazla olan süt içmiş olurlar.

Çiğ süt sıcakta beklediğinde ya da uzun süre bekletildiğinde asitliği artar. İşletmeler bu sütlerden kalite kriterine uymayanları almaz. Üreticilerde asitlik gelişimini engelleyici maddeler atar sütün içine. İşletme tarafından bu sütler laboratuvarlarda tespit edilebilir ve nötrleyici madde katılan sütleri de almaz. Fakat tüketici aldığı çiğ sütün içinde nötrleyici madde olup olmadığı anlayamaz.

Mesela süt hayvanlarına vurulan antibiyotikler süte geçebilir. Bu hile olarak adlandırılamaz sonuçta hayvan hastadır ve iğne vurulması gerekiyordur. Söylemek istediğim şey ise işletmelerin bu tür sütleri kabul etmedikleridir. İşletme kabul etmediği için de süt satanlara, şarküterilere vb. yerlere satılmaktadır. Çiğ süt tüketen tüketici de bilmeden antibiyotikli sütü almış olur.

Bu tür problemlerle çiğ sütte çok fazla karşımıza çıkar. Bu yüzden çiğ süt tüketmemeye özen gösterin. İşletmeler uyguladıkları çiğ süt platform testleri ve çiğ süt laboratuvar testleri ile  bu problemleri anlayabilirler. Fakat tüketici bunu anlayamaz. Süt tüketiyorum diye besin değeri olmayan kalitesiz bir süt tüketir.

Yazar Hakkında

Selinay LAÇİNDAĞ

Merhabalar, ben Selinay LAÇİNDAĞ. Pamukkale Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra iki ayrı süt firmasının üretim bölümünde görev aldım. Sonrasında ise süt sektörüne yönelik starter kültür, antibiyotik test kitleri ithal eden Laktis Gıda'da çalıştım. Gıda Notları sitesiyle birlikte blog yazarlığına başladım ve şu an burasıyla birlikte birçok gıda firmasının blogunda yazılar yazıyorum. Blog yazarlığına başlamamdaki amaç bilinçli bir tüketici kitlesi oluşturmaya yardım etmekti. Hala bu amaç doğrultusunda yazıyorum. Umarım herkese faydalı olur.

Tüm İçerikleri Görüntüle