Birçoğumuzun aklına takılan ve bana da sıkça sorulan bir konudan bahsetmek istiyorum sizlere bu yazımda. ‘Süt fabrikaları sütü nereden temin ediyor? Bize çiğ süt tüketirken dikkat edin diyorsunuz da fabrikalar da çiğ süt kullanmıyor mu?’ tarzındaki soruların cevabına umarım bu yazı sonunda ulaşırsınız.
Öncelikle fabrikalar/mandıralar çiğ sütü birçok yerden temin edebilir. Büyük işletmelerin kendi çiftlikleri olabilir. Büyük ya da küçük işletmeler süt toplama merkezi adı verilen merkezlerden, kooperatiflerden ya da yakın çevrelerinden sütleri alabilirler. Sütlerini işletmeye veren üreticiler biriktirdikleri sütü soğuk koşullarda muhafaza eder. Çiğ sütün sağımdan sonra hemen soğutulması önemlidir. Sıcakta kalan sütlerde mikroorganizma hızla gelişir. Ve sütte fiziksel, kimyasal, duyusal olarak değişikler meydana gelir. İşletmeler de aldıkları sütü soğutucu tank içerisinde işletmeye ulaştırırlar.
İşletmeye gelen sütler bir takım testlere tabi tutulur. Koku, tat, pH değeri, antibiyotik kalıntısı, yağ oranı, protein oranı, su oranı, yoğunluk, toplam bakteri sayısı, vb. değerlere bakılır. Laboratuarda değerlere bakıldıktan sonra standartlara uygun olan sütler işletmeye kabul edilir. Daha sonra kalite sınıfları belirlenen sütlerin hangi ürüne işleneceğine karar verilir.
İşletmelerde uygulanan testlerden birçoğunu bizim yapma imkânımız yoktur. Bu yüzden her seferinde çiğ süt konusunda dikkat edin diye uyarılarda bulunuyoruz. Sağım koşulları, depolama koşulları, depolanan kapların hijyen durumu, taşıma sırasında maruz kaldığı sıcaklık, hile karıştırılıp karıştırılmadığı gibi faktörler çiğ süt kalitesi üzerinde etkilidir. Bu faktörlerin sağlandığından emin olmadığınız sütleri tüketmek fayda sağlamaz hatta zarar verebilir.